Bu kış depresyona değil, mutluluğa kapı açın!

1İnsanın içini kıpır kıpır ettiren yaz mevsiminin o muhteşem enerjisi usulca yanımızdan ayrılıyor. Artık yağmurlar yavaş yavaş tenimizi ve tüm sokakları ıslatırken, elbette biz de tüm bunlardan etkileniyoruz.  Evet yaz çok güzeldi, deniz, kum, güneş çok güzeldi; ama gelecek seneye kadar tüm bunlara veda ediyoruz… Her mevsim ayrı güzel. Ama, ben sizin biten yaza rağmen daha da güzel olmanızı istiyorum; çünkü bu dünyada mutlu insanlara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Çevrede gülen yüzlere, ışıldayan gözlere, yani size ve muhteşem enerjinize ihtiyacımız var.

“Kışın da mutluluk mu olurmuş? Kış demek hüzün demek, melankoli demek” diyenlerden misiniz? Gerçekten mi? O halde üzgünüm; sizle birlikteliğimiz buraya kadarmış. Facebook’ta depresif sözler paylaşmaya devam edebilirsiniz. Belki size “vah vah” diyen birkaç kişi olur. Ya da biraz daha pozitif yanınıza kulak verip bu kışı hayatınızın diğer bütün zamanlarından daha da güzel ve mutlu yaşayabilirsiniz. Elbette bunu gerçekten istiyorsanız…

Woman-Thinking

Hala daha bu satırları okuyorsanız, sanırım kararlısınız. Tahmin ettiğimden daha çetin ceviz çıktınız; tebrikler! Kararsızlar da yazıyı okumaya bıraktığına göre artık biz bize sayılırız. O zaman başlayalım!

Sonbahar ve Kış Hüznün Değil Yenilenmenin Mevsimleridir

Önce kışa yönelik algılarımızı değiştirerek başlayalım. Çoğumuzun aklına hüzünlü şarkılar, ayrılıklar, yere düşen kurumuş yapraklar ve gözyaşı gelebilir. Kışı nasıl algılıyorsanız o şekilde deneyimlersiniz. İsterseniz yağan yağmuru izlerken ne kadar yalnız, mutsuz ve acınası durumda olduğunuzu düşünüp gözyaşlarınızı silecek mendil ararsınız; isterseniz de kışı yepyeni başlangıçların bir fırsatı olarak görüp kendinizi baştan yaratırsınız. Çünkü doğanın amacı kışın sizi üzmek, kahrınızdan öldürmek, depresyona sokmak değil. Doğanın amacı yenilenmek, doğanın amacı bir sonraki bahara hazırlık yapmak, doğanın amacı temizlenmek, arınmak ve gençleşmek! Kış bunun için güzel!

Doğadan ilham almaya ve kendinizi şimdiden yenilemeye, temizlemeye, arındırmaya, gençleştirmeye ne dersiniz?

Önce Hedeflerimizi Belirleyelim

Hedef belirlemek her şeyin başlangıcı ve hedeflerimiz mümkün olduğunca net olmalı. Belirsiz hedefler, belirsiz sonuçlar doğurur. Bu kış bittiği zaman tam olarak nerede olmak istiyorsunuz? 1 Nisan 2014’e geldiğimizde neleri başarmış olmak istersiniz? Kaç kilo olmak istiyorsunuz? İş hayatınızda nerede olmak istiyorsunuz? Kaç para kazanıyor olmak istiyorsunuz? Ne kadar birikiminiz olsun istiyorsunuz? Sağlığınız, sosyal ilişkileriniz, bilgi düzeyiniz nasıl olsun istiyorsunuz? Arkadaşlarınızla, ailenizle nasıl bir ilişki içinde olmak istiyorsunuz? Peki ya sevgilinizle? Sevgiliniz yoksa ve olsun istiyorsanız, nasıl bir ilişki istediğinizi de net bir şekilde hedeflerinize yazın. Hedeflerinizi bir dosya olarak bilgisayarınızda saklayabilirsiniz. Ya da güzel bir kağıda yazabilirsiniz. Hedeflerinizi tanıdığınız, güvendiğiniz ve sevdiğiniz en az bir kişiyle daha paylaşın. Onlardan da sizin hedeflerinizin takipçisi olmalarını isteyin. Fakat ne olursa olsun bugünden itibaren her sabah, istisnasız her sabah bu hedefleri tekrar okumanızı ve o gün hedeflerinize ulaşmak için adımlar atmanızı istiyorum. Hedeflerinize yalnızca her sabah bakıyor olmak bile size ilham verecek, yeni fikirler bulmanızı, daha da motive olmanızı sağlayacak ve mutluluk hormonlarınızın salınımını arttıracak. Siz hedeflerinize baktıkça ve hedeflerinize doğru adımlar attıkça beyninizde muhteşem nörolojik bağlar oluşturuyor olacaksınız ve bilinçaltınız sizin aleyhinize değil, lehinize çalışmaya başlayarak istediklerinize çok daha kolay şekilde ulaşmanızı sağlayacak.  Hedefler konusunu ilerleyen günlerde daha derin ve detaylı şekilde yine bu sayfalardan aktarıyor olacağım.

Kendinize bakım yapın

Günlük hayatın koşturmacası içinde kendimizi ihmal edebiliyoruz. Bir bilgisayarın, hatta telefonun bile bakıma ve güncellemeye ihtiyacı varken, kendimize bakım yapmayalım mı? Elbette yapalım; hem de en güzelinden, en muhteşeminden! Buradaki yazımda kendinize neden ve nasıl bakım yapmanız gerektiğini anlatmıştım. Eğer halen okumadıysanız mutlaka 5 dakikanızı ayırıp o yazıyı da okuyun. Sizler için tüm detaylarıyla konuyu orada anlattım.

 

Kışı fırsat olarak kullanın

woman-reading

Yazın koşturması, hareketliliği artık geride kaldı. Havalar soğudukça, yağmurun o muhteşem sesi pencerelerimizi çıtırdattıkça, hareketlerimizi daha da yavaşlatma, rahatlama, sakinleşme eğiliminde oluyoruz. Bu aslında iyi değerlendirebilirsek muhteşem bir fırsat. Beynimizin yaydığı 4 farklı frekans var. Yavaşlayan hareketlerimiz ve sakinleşen ruh halimizle birlikte beyin frekanslarımız Alfa frekansına çok daha fazla yakınlaşır.
Peki neden Alfa frekansı önemli? Çünkü Alfa frekansı zihnimizin yeni şeyler öğrenmeye, denemeye, yaratıcılığa ve sanata en açık olduğu frekans. O halde bu daha fazla şey öğrenmek, daha fazla şey denemek, daha yaratıcı işler yapmak ve daha yaratıcı çözümler bulmak, daha muhteşem hedefler koymak; kısacası kendimizi geliştirmek için muhteşem bir fırsat. 

Evde depresyon hırkanızla oturup dizi seyretmek yerine; hafif bir müzik ve bir bardak çay ya da kahve eşliğinde size ilham verecek kitaplar okumak, yazıları takip etmek, videolar izlemek ve notlar almak artık her zamankinden çok daha kolay, keyifli ve faydalı olacak. Unutmayın, sıradan insanların büyük televizyonları vardır, sıradışı insanların ise büyük kütüphaneleri… Siz hangi grupta yer almak istiyorsunuz?

Bugün doğa bizim gelişimimiz için bize bir kez daha muhteşem bir fırsat sunuyor. Bu kış çok daha farklı, çok daha harika, çok daha başarılı ve mutlu geçsin istiyor musunuz? Bu kışı anılarınızda bir dönüm noktası olarak hatırlamak istiyor musunuz?

O zaman bugün öyle bir adım atın ki, gelecekteki haliniz size teşekkür etsin!

Comments are closed.