Öfkemizi Nasıl Yönetebiliriz?

(Danışanım Güneş Hanım kendi deneyimlerini paylaşmak ve sizlere yeni bakış açıları sunarak katı sağlamak amacıyla bu yazıyı kaleme aldı. Kendisine bu güzel ve yardımsever yaklaşımı için çok teşekkür ederim. – Türker Manavoğlu)

Bugün çok öfkeliydim o nedenle öfke konusunda bir yazı yazmak istedim.

Nelere öfkeleniyoruz en çok?

  • Hakkımızın yendiğini düşündüğümüzde mi?
  • İsteklerimiz yerine getirilmediğinde mi?
  • Başa çıkabileceğimizden fazlası üzerimize geldiğinde mi?
  • Bir şey uğruna başka bir şeylerden vazgeçmek zorunda kaldığımızda mı?
  • Haksızlığa uğradığımızda mı?

Ya da bunlardan hiç biri olmasa bile, biz olduğunu düşündüğümüzde mi?

Belki de benim en çok yaptığım gibi konuşmadan, susarak bunların hepsini içimizde biriktirip alakasız bir zamanda alakasız bir insana patlıyorsunuzdur. Aslında en kötüsü bu; çünkü sonunda suçlu olan ve özür dilemesi gereken kişi mecburen siz oluyorsunuz. Bir de o kişiye mahcup düşüyorsunuz ve öfkenizi yöneltmeniz gereken asıl kişiler ise işin farkında bile olmuyorlar.

Aslında, bugün benzer bir öfke patlamasına ben maruz kaldım. Çok öfkelendim, çünkü haksızlığa uğramıştım ve çok hazırlıksızdım bu tepkiye. Saatler sonra sakinleşip kendime geldiğimde ve normal düşünmeye başladığımda bunu benim de hep yaptığımı hatırladım. Aslında öfkemi kontrol için uzun zamandır çalışmalar yapıyorum ve işe de yarıyor.  Bunun için bir sürü teknik olduğunu fark ettim. Üzerimde denedim. Şimdi gelin bu tekniklere birlikte bakalım.

Gevşeyin:  Öfkelendiğinizde derin nefes alıp içinizden ona kadar yavaş yavaş sayın, bunu duymuştunuz değil mi? Peki bu arada kendinizi mutlu olduğunuz bir yerde düşünmeyi denemiş miydiniz? Denize karşı bir balkonda deniz ve tuzun kokusunu içinize çekerken rüzgârın saçlarınızın arasından geçerek sizi rahatlattığını… Ya da büyük bir söğüt ağacının altında çimenlerin üstünde yatarken, ağacın dalları arasından güneş ışıklarının yüzünüzde oynaştığını… Ooo bakıyorum şimdiden gevşediniz bile.

woman_thinking_pink_sBakış açınızı değiştirin: Öfkelenmenin sonuç getirmeyeceğinin farkındaysanız ve o işin yapılmasını istiyorsanız, olaya bir de karşınızdakinin gözleriyle bakmaya ne dersiniz? Sizi anlamıyor olabilir, işi becerememiş olabilir ama siz yapılsın istiyorsanız, hadi bu sefer kendinizi onun yerine koyun. Neden diye düşünün, onun şartlarıyla ve onun eğitimiyle düşünün ama. Biraz daha basitleştirmek mi gerekiyor dersiniz her şeyi? Eee herkes sizin kadar akıllı ve becerikli olmayabilir; o zaman olayı siz çözüme indirgeyin bu sefer de.

mcx-woman-yelling-at-man-0710-mscÖnce öfkelendiğiniz kişilerle iletişime geçin: bir şeylere öfkelendiğinizin farkında bile olmayan insanlara sizi kızdıran hareketleri hep yaptıkları için bağırırsanız anlamazlar. Onlar da haksızlığa uğradıklarını düşünürler. Yıkıcı değil, yapıcı olmaya çalışın. Çaycı her seferinde çayı getirirken çay tabağına biraz döküyorsa ve bu sizi öfkelendiriyorsa, ona bir daha ki sefere çayı biraz az doldurmasını dökülmesinin sizi rahatsız ettiğini sinirlenmeden söyleyin. Eminim dikkat edecektir.

he-cant-hear-de

Dinlemeyi öğrenin: Öfkelenmeden önce dinlemeyi öğrenin. Karşınızdakinin sizin düşünemediğiniz haklı bir gerekçesi olabilir davranışı için. Herkesin özgür iradesi ve kendi sınırları var, unutmayın. Sözlüden zayıf alan kızınız belki de ihtiyacı olan bir arkadaşına yardım etmek için ders çalışamamıştı o gün.

happysmileMizah: Bazen gülümsemek konuyla dalga geçecek bir yön bulmak da faydalı olabilir ortamı yumuşatıp öfkenizi dindirmek için. Ama lütfen abartıp karşınızdaki ile alay etmeden ve onu küçük düşürmeden olur mu?

angry1Ortamdan uzaklaşmak: Mesela mutfağa gidip bir bardak suyu derin nefes alarak yudumlamak, ya da dışarı çıkıp elinizi yüzünüzü yıkayıp geri gelmek öfkenizi dindirip, sağlıklı düşünmenize yardımcı olabilir.

Öfkelendirenlerden uzak kalmak: Sizi öfkelendiren sebeplerden uzak kalmak da bazen faydalıdır. Oğlunuz okulda arkadaşlarıyla kavga ettiği için öfkeliyseniz bir süre uzak durun, sakinleşin; onunla normal bir birey gibi konuşmaya hazır oluncaya kadar bekleyin. Tabi, onun da sakinleşmesini bekleyin. Ya da her sabah kapıda karşılaştığınız yan komşunuzun hareketleri sizi sinirlendiriyorsa evden çıkış saatlerinizi onun çıkış saatinden 5 dakika önce veya sonraya alın. O alsın demeyin öfkelenen sizsiniz. Bütün gün mutlu olmak varken neden güne öfkeli başlayasınız?

Adsız

Bu arada sürekli öfkelenen kişilerle yaşayanlarda bu olay alışkanlık yapıyor. Haklı olduğunda bile umursanmıyor. En kötüsü sürekli öfke insanları yalana yöneltiyor, kinlendiriyor, sizden uzaklaştırıyor ve arkanızdan iş çevirmelerine sebep oluyor. Her gün elemanlarına haklı haksız bağırıp çağıran bir patron düşünsenize. Odasında öfkeden nasibini alan eleman dışarı çıktığında arkadaşlarına ”Amaan hep aynı hikâye boş verin işimize bakalım biz” demez mi? Der tabi. Siz o patron olmayın lütfen.

Sürekli olmamak kaydıyla öfkenin bazen işe yaradığını da itiraf ediyorum. Benim böylesi patlamalarım birkaç kez oldu. Sakinliğinizden faydalanmaya çalışan, anladığı halde anlamamış gibi yapan ve bunun sonucunda sizi zarara sokacağını umursamayan kişiler de oluyor bazen. E ne yapalım o zaman da patlayıverin ama sakın şiddete başvurmadan. Haklı durumunuzu haksız hale düşürmeden onlara ciddi olduğunuzu gösterecek kadar sadece.

Ama lütfen unutmayın: Öfke karşı taraftan çok size zarar verir.

Buddha’nın da dediği gibi “Öfkeye saplanmak zehri içip karşı tarafın ölmesini beklemek gibidir.”

Öfkesiz, rahat, mutlu ve huzurlu günler…

 

Yazan: Güneş Güller

Comments are closed.