İnsan İlişkileri

İlişkileri Zehirleyen En Büyük Sorun

İlişkileri Zehirleyen En Büyük Sorun

signs-of-a-bad-relationshipİlişkiniz var ve sorun yaşamadan mutlu mesut geçinmek mi istiyorsunuz?

İlişkiniz yok, ama olduğunda acı çekmek yerine, tadını çıkarmak mı istiyorsunuz?

Sadece aşk hayatı değil, sosyal yaşamınızda ve iş hayatınızda da daha iyi bir iletişime mi ihtiyacınız var?

O halde sizi ilişkilerin en büyük zehirleyicisiyle tanıştırayım:

SUÇLAMA!

Evet, evet “suçlama”… Hem de karşı tarafın egosuna basa basa, egosunu ciyaklata ciyaklata suçlama!

 ... Devam...

İnsanlara İstediğinizi Yaptırma Rehberi

İnsanlara İstediğinizi Yaptırma Rehberi

Education-options-influenceİnsanın olduğu, insan beyninin devreye girdiği her noktada bilinçaltı ve bilinçaltı teknikleri de devrede oluyor. İş insan ilişkilerine gelince, neredeyse gönderdiğimiz WhatsApp mesajları kadar, karşı tarafa Bilinçaltı Mesajları da gönderiyoruz. İnsan ilişkilerinde söylediğiniz her bir söz, yaptığınız her bir eylem karşı tarafın bilinçaltında ayrı bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Bu değerlendirme sonucunda da insanlar size olan davranışlarını şekillendiriyorlar.

İster sevgili ilişkileri olsun, ister dostluklarınız, ister iş dünyası… Hiç fark etmez. İnsanlara istediğinizi yaptırmanın ve istemediğinizi yaptırmamanın bir sırrı var. Elbette hiçbir yöntem karşı tarafın özgür iradesini ele geçirmenizi ve kararlarını %100 yönetmenizi sağlamaz, ancak birazdan paylaşacağım yöntemle hayatınızda epey farklılık yaratabilir, ilişkilerinizde çok daha başarılı olabilirsiniz.

Nasıl mı? Birazdan örneklerle konuyu detaylandıracağız, ama öncesinde ufak bir bilgi verelim.

... Devam...

Eleştiri Korkusu ile Nereye Kadar?

Eleştiri Korkusu ile Nereye Kadar?

özgüvenNe olur başarısız olursan?
Ne olur eleştirilirsen?
Ne olur komik duruma düşersen?

Hayatında yapabileceğin en riskli şey yeni bir şey denememek, yani hiç risk almamaktır. Çünkü hayat bisiklet sürmeye benzer. Olduğun yerde durursan düşersin. 

Olanı olduğu gibi sürdürmen için değil, hayatın sana sunduğu tüm potansiyeli görmen için, kendini gerçekleştirmen için, yani tam anlamıyla “sen” olabilmen için verildi bu hayat sana.... Devam...

Mutlu Olmak için 3 Basit Adım

Mutlu Olmak için 3 Basit Adım

Çevremizde ne kadar da fazla mutsuzluk ve mutsuz insan var. Diyebilirsiniz ki “Ama ne kadar kirli ve kötü bir dünyada yaşıyoruz, mutsuzluk çok doğal.” Ya da “Ama ben mutlu olmaya çalışsam da benim mutluluğumu gelip birileri mahvediyor.” Üzgünüm ama haklısınız. Ama dünya var olduğundan bu yana kötülük vardı, suç vardı ve birilerine göre dünya hep gitgide daha kötüye gidiyor. Eski romanlara, eski gazete haberlerine bakarsanız bunu çok net görebilirsiniz. Her zaman savaş vardı, her zaman acı vardı, her zaman fakirlik vardı; ama biz mutluyduk. Biz büyüdükçe dünya daha kötüye gitmiyor, biz büyüdükçe içimizdeki masumiyeti, çocuksu düşleri ve hayattan keyif alan tarafımızı bir kenara bırakıyoruz.

Yetişkinlik tahrip edilmiş çocukluktan başka bir şey değildir.

Çocukken mutluydunuz, çünkü amacınız ince hesaplarla günü kurtarmak değil, hayattan keyif almaktı, daha fazla gülmek, daha fazla oyun oynamak, hayatın tadını daha çok çıkarmaktı.

Peki o zaman ne yapmalı?... Devam...

Nasıl Daha Fazla Pozitif İnsan Görebilirsiniz?

Nasıl Daha Fazla Pozitif İnsan Görebilirsiniz?

unhappy-people1Farkında mısınız; tarihte hiçbir zaman olmadığı kadar yoğun bir şekilde stres ve bilgi bombardımanı altındayız. Bilgisayar başında geçirdiğimiz zamanlar yetmiyormuş gibi, şimdi bir de akıllı telefonlarımızla oynamaya başladık. Sürekli zihnimizde düşünceler, sürekli beynimizde cümleler var. Sanki tren istasyonuna yakın bir yerde yaşıyormuşuz gibi, zihnimizden sürekli trenler gelip geçiyor tüm gürültüsüyle…  Kiminin treni daha büyük, kiminin daha küçük, ama hepimizin kafasında çuf çuf diye giden trenler var.

Farkında mısınız; insanlar artık gülmüyorlar. İnsanlar artık zihinlerindeki düşüncelerle ve telefonlarıyla, bilgisayarlarıyla yaşıyorlar. Sabahları işe giderken; yolda hayattan bezmiş, ölü insanlar görüyorsunuz. Gözlerindeki ışık sönmüş, ama oksijen soluyan kalabalıklar…... Devam...

İçinizdeki Çocuğu Canlandırın!

İçinizdeki Çocuğu Canlandırın!

happy-kids-sHatırlıyor musunuz çocukluğunuzu? Hayat çocukken ne kadar da güzeldi. Sürekli bir eğlence, sürekli bir kutlama halindeydiniz. Dünya sizin için çok renkliydi. Evet, arada üzülüyor ve ağlıyordunuz da. Ama günün sonunda yatağa büyük bir mutlulukla ve hayallerinizle giriyordunuz. Hatırladınız mı? Hayal kurarak uyuyordunuz. Sabah tüm enerjinizle, hiç üşenmeden tüm gün boyunca koşturabiliyordunuz. Terleyince kana kana su içiyordunuz. Sonra tekrar eğlenceye devam. En ufak bir ses, en ufak bir şey size keyif vermeye yetiyordu.

“Ama biz çocukken dünya daha güzeldi, artık bozuldu.” diyebilirsiniz. Evet, sizin çocukken yaşadığınız dünya ile bugünkü dünya arasında çok fark var. Ama bir şey aynı kaldı. Bugünün çocukları için hayat hala daha çok güzel. Bugünün çocukları sizin şu anki halinize göre mutlu. Sadece sizin çocukluğunuzdan daha farklı bir çocukluk yaşıyorlar. Ama yine hayattan keyif almayı biz yetişkinlere göre çok daha iyi biliyorlar.

Peki ne değişti? Sahi, ne değişti ki?... Devam...

Enerjinizi Yükseltin, Hayatınız Değişsin!

Enerjinizi Yükseltin, Hayatınız Değişsin!

dv2051009Önceki yazılarımdan birinde “Hayat bir şölendir, kutlamasını bilmeli” demiştim. Bazılarınız aklınızdan geçirmiş olabilirsiniz: “Kutlayalım, tamam da, bu bitkin, bıkmış, üzgün halimle nasıl enerjimi yükselteceğim?” Sizin de aklınızdan buna benzer bir şey geçti mi? O zaman enerjinizi yükseltmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacınız var! Hayatta en temel amacımız mutlu olmaksa eğer, önce mutluluğumuza ve enerjimize odaklanmalıyız. Hayatın koşturmacası içinde bu noktayı çok zeki ve eğitimli insanlar bile o kadar ihmal ediyorlar ki. Yaşam amacınız başkalarının mutluluğu ve zenginliği için çalışmak değil; kendi mutluluğunuz için yaşamak. Asıl amaç bu. Günlük hayatınız ne kadar stresli ve yorucu olursa olsun lütfen her fırsatta aklınıza bunu getirin.... Devam...

Siz de “Hayır” Diyemeyenlerden misiniz?

Siz de “Hayır” Diyemeyenlerden misiniz?

77005633

“Bir türlü sevdiklerime hayır diyemiyorum”
“Ama napayım, kırılmasınlar diye hayır diyemedim”
“Onlar kırılmasın diye, bunu istemeye istemeye yaptım”
“Onlar üzülmesin diye ben kendimi üzüyorum”

Yukarıdaki cümleler size tanıdık geliyor mu? Başkalarına “Hayır” diyemediğiniz için, istemeye istemeye bir şeyleri zorla yaparak kendinizi mi kırıp üzüyorsunuz? Farkındasınız değil mi, başkalarına “hayır” diyemediğiniz her an aslında kendinize “hayır” demiş oluyorsunuz. Kendiniz gibi olmaya “hayır” diyerek kendinizi nasıl mutlu edebilirsiniz ki? Mutluluğun birinci koşulu önce kendimiz olabilmek. Buraya kadar benimle aynı düşüncedeyseniz, artık o zaman hayatınızda bir şeyleri değiştirme zamanı geldi sanırım? Bunu daha fazla ertelemeyelim. Hemen, bugün artık bir şeyleri değiştirelim.... Devam...

Bencil Olmak ve Bencil Olabilmek

Bencil Olmak ve Bencil Olabilmek

bencillik

“Bencil olmak kötüdür.”
“Bencil insanlardan nefret ederim.”

Bu gibi cümleler kuruyorsanız bir kez daha düşünün derim. Mutluluğun anahtarını elinizin tersiyle itiyor olabilirsiniz.

Çünkü aslında, bencillik dünyanın en mükemmel şeyidir.... Devam...