Diğer

bilincalti-nasil-calisir

Bilinçaltı Nasıl Çalışır?

bilincalti-nasil-calisir

Bilinçaltı hepimiz için oldukça heyecan verici ve önemli bir konu. Gelin bugün bilinçaltı konusunu yakından inceleyelim ve yaşanılan sorunların çözümlerini birlikte bulalım. Bilinçaltınız, sizlerin korkularınızı, neyi sevip sevmediğinizi ve hatta kendinizle ilgili inançlarınızı bile belirleyen en önemli faktördür. Bilinçaltınızı bir depolama alanı gibi düşünmelisiniz. Hayatta yaşadığınız iyi veya kötü bir olay ya da hoşunuza giden bir yemek gibi durumlar sizin bilinçaltınızda depolanır.

Bilinçaltınızda ne varsa onu yaşarsınız!

Bu yazımızda bilinçaltı nasıl bir mekanizma ile çalışıyor? Bilinçaltı problemlerinin nasıl üstesinden geliriz? Sorularının cevabını sizlere vereceğim. Bilinçaltı ile alakalı araştırmalar yapmak ve yeni bilgiler edinmek bizlere önemli faydalar sağlayacaktır. Bilinçaltının nasıl çalıştığı hakkında bilgi sahibi olursak herhangi bir bilinçaltımızla ilgili problemde daha fazla çözüm yolu bulabiliriz. Türker Manavoğlu olarak sizlere bilinçaltı konusunda doğru ve size fayda sağlayabilecek bilgileri sunmak isterim.

Bilinçaltını incelerken karşımıza farklı farklı bilinçaltı kodları çıkar. Bu bilinçaltı kodlarının nasıl çalıştığına değinecek olursak değersizlik bilinçaltı kodunu kendimize örnek olarak alabiliriz. İlk olarak negatif bilinçaltı kodlarını yaratan şeyler geçmiş travmalar ya da travmatik süreçlerdir.... Devam...

Mutlu İlişkiler için 4 Adım (1. Adım: İlişkinin Amacı)

Mutlu İlişkiler için 4 Adım (1. Adım: İlişkinin Amacı)

1Sevgi, aşk, birliktelik, heyecan… Ne güzel kelimeler değil mi? Diğer taraftan da kavga, aldatılma, ayrılık, depresyon… Bu kelimeler de sanki Edi ve Büdü gibi önceki kelime grubunu takip ediyor bir süre sonra. Aslında bu döngüye bağlı kalmak zorunda değilsiniz. 4 basit yaklaşımla çok daha mutlu ilişkiler yaşayabilirsiniz. Bu 4 adımın tamamını bir yazı dizisi şeklinde sizlerle paylaşacağım. Bugünkü yazımızın konusu ise “İlişkilerin Amacı”.

İlişkileri hayatımızın neresine oturttuğumuz, yani aslında temeli ne şekilde kurduğumuz çok ama çok önemli. Sağlam olmayan bir temel üzerine bir bina inşa ederseniz depremler olduğunda yıkım kaçınılmaz olur.

Neden ilişkiye gireriz ve hayatımıza birilerini alırız? Bu soruya verdiğiniz yanıt hem ilişkiden aldığınız keyfi, hem de ilişki bittikten sonraki ruh halinizi doğrudan etkiler. Bir düşünün. İlişki sizin için ne anlam ifade ediyor?... Devam...

Özgüveninizi Nasıl Arttırabilirsiniz?

Özgüveninizi Nasıl Arttırabilirsiniz?

1İş hayatında, ilişkilerde, arkadaşlıklarımızda en önemli şeylerden biri de özgüvenimiz. Herkesin dilinde bir “Özgüvenim şöyle, özgüvenim böyle” türü cümleler var. Peki nedir bu özgüven dediğimiz şey?

Öz-güven = Özüne yani kendine güvenmek

Demek ki özgüvensizlik dediğimiz şey de, aslında kendine güvenmemek. Peki, güvensizlik nereden geliyor?

Korkudan geliyor. Başaramama korkusundan, yanlış yapma korkusundan, reddedilme korkusundan, hata yapma korkusundan geliyor. Buraya kadar hemfikir miyiz? Süper; o zaman devam edelim…

Başarısızlığa uğramayan, asla yanlış yapmayan, asla hata yapmayan, kusursuz insanlar var mı? Elbette var; en yakın mezarlıkta onlardan bol bol bulabilirsiniz.... Devam...

İçinizdeki Çocuğu Canlandırın!

İçinizdeki Çocuğu Canlandırın!

happy-kids-sHatırlıyor musunuz çocukluğunuzu? Hayat çocukken ne kadar da güzeldi. Sürekli bir eğlence, sürekli bir kutlama halindeydiniz. Dünya sizin için çok renkliydi. Evet, arada üzülüyor ve ağlıyordunuz da. Ama günün sonunda yatağa büyük bir mutlulukla ve hayallerinizle giriyordunuz. Hatırladınız mı? Hayal kurarak uyuyordunuz. Sabah tüm enerjinizle, hiç üşenmeden tüm gün boyunca koşturabiliyordunuz. Terleyince kana kana su içiyordunuz. Sonra tekrar eğlenceye devam. En ufak bir ses, en ufak bir şey size keyif vermeye yetiyordu.

“Ama biz çocukken dünya daha güzeldi, artık bozuldu.” diyebilirsiniz. Evet, sizin çocukken yaşadığınız dünya ile bugünkü dünya arasında çok fark var. Ama bir şey aynı kaldı. Bugünün çocukları için hayat hala daha çok güzel. Bugünün çocukları sizin şu anki halinize göre mutlu. Sadece sizin çocukluğunuzdan daha farklı bir çocukluk yaşıyorlar. Ama yine hayattan keyif almayı biz yetişkinlere göre çok daha iyi biliyorlar.

Peki ne değişti? Sahi, ne değişti ki?... Devam...

Bu kış depresyona değil, mutluluğa kapı açın!

Bu kış depresyona değil, mutluluğa kapı açın!

1İnsanın içini kıpır kıpır ettiren yaz mevsiminin o muhteşem enerjisi usulca yanımızdan ayrılıyor. Artık yağmurlar yavaş yavaş tenimizi ve tüm sokakları ıslatırken, elbette biz de tüm bunlardan etkileniyoruz.  Evet yaz çok güzeldi, deniz, kum, güneş çok güzeldi; ama gelecek seneye kadar tüm bunlara veda ediyoruz… Her mevsim ayrı güzel. Ama, ben sizin biten yaza rağmen daha da güzel olmanızı istiyorum; çünkü bu dünyada mutlu insanlara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Çevrede gülen yüzlere, ışıldayan gözlere, yani size ve muhteşem enerjinize ihtiyacımız var.... Devam...

Siz de “Hayır” Diyemeyenlerden misiniz?

Siz de “Hayır” Diyemeyenlerden misiniz?

77005633

“Bir türlü sevdiklerime hayır diyemiyorum”
“Ama napayım, kırılmasınlar diye hayır diyemedim”
“Onlar kırılmasın diye, bunu istemeye istemeye yaptım”
“Onlar üzülmesin diye ben kendimi üzüyorum”

Yukarıdaki cümleler size tanıdık geliyor mu? Başkalarına “Hayır” diyemediğiniz için, istemeye istemeye bir şeyleri zorla yaparak kendinizi mi kırıp üzüyorsunuz? Farkındasınız değil mi, başkalarına “hayır” diyemediğiniz her an aslında kendinize “hayır” demiş oluyorsunuz. Kendiniz gibi olmaya “hayır” diyerek kendinizi nasıl mutlu edebilirsiniz ki? Mutluluğun birinci koşulu önce kendimiz olabilmek. Buraya kadar benimle aynı düşüncedeyseniz, artık o zaman hayatınızda bir şeyleri değiştirme zamanı geldi sanırım? Bunu daha fazla ertelemeyelim. Hemen, bugün artık bir şeyleri değiştirelim.... Devam...